kesin olmayan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kesin olmayan



"kesin olmayan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 42 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kesin olmayan indefinite s.
General
kesin olmayan inexact s.
kesin olmayan indecisive s.
kesin olmayan in doubt s.
kesin olmayan borderline s.
kesin olmayan indefinite s.
kesin olmayan imprecise s.
kesin olmayan chancy s.
kesin olmayan tentative s.
kesin olmayan nonabsolute s.
kesin olmayan nonconclusive s.
kesin olmayan dubious s.
kesin olmayan indeterminate s.
kesin olmayan doubtful s.
kesin olmayan questionable s.
kesin olmayan interlocutory s.
kesin olmayan chancey s.
kesin olmayan nonspecific s.
kesin olmayan non-specific s.
kesin olmayan unaccurate s.
kesin olmayan unconcludent [obsolete] s.
kesin olmayan unensured s.
kesin olmayan unexact s.
kesin olmayan unmathematical s.
kesin olmayan iffy s.
kesin olmayan rocky s.
kesin olmayan imprecise s.
kesin olmayan inevident s.
kesin olmayan slipshod s.
kesin olmayan squishy s.
Colloquial
kesin olmayan loosy s.
Idioms
kesin olmayan hit and miss expr.
kesin olmayan hit or miss expr.
Trade/Economic
kesin olmayan inexact s.
Technical
kesin olmayan uncertain s.
kesin olmayan questionable s.
kesin olmayan inconclusive s.
Informatics
kesin olmayan fuzzy s.
Latin
kesin olmayan sine die s.
Archaic
kesin olmayan unconclusive s.
kesin olmayan precarious s.
British Slang
kesin olmayan shade s.

"kesin olmayan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kesin olmayan cevap provisional reply i.
kesin olmayan seçim sonuçları incomplete election results i.
kesin olmayan seçim sonuçları early election results i.
kesin olmayan tahmini maliyet provisional sum i.
kesin olmayan tahmini maliyet provisional estimate of costs i.
abd'de büyük göller ve mississippi nehri vadisi'nin üst kısmını kapsayan kesin sınırları olmayan bölge middle west i.
kesin bir sonu olmayan uzun hikaye shaggy-dog story i.
kesin olmayan hale getirmek unfix f.
kesin değil/olmayan casual s.
(davranış, görüş, niyet) kesin bir yanıtı olmayan open-end s.
kesin olmayan bir şekilde inexactly zf.
kesin olmayan bir şekilde unsurely zf.
kesin olmayan bir şekilde questionably zf.
Phrasals
kesin olmayan bir randevu zamanı belirlemek/vermek pencil in i.
Phrases
belki olabilir (kesin olmayan) how about maybe expr.
Idioms
bir soruna kolay bir biçimde ve kesin olmayan bir çözüm bulma quick and dirty expr.
kesin yanıtı olmayan zihin zorlama amaçlı sorulan soru how long is a piece of string expr.
kesin yanıtı olmayan zihin zorlama amaçlı soru how long is a piece of string expr.
Formal
açık veya kesin bir şekli olmayan anamorphous s.
Trade/Economic
kesin olmayan olay uncertain event i.
kesin olmayan hesap pro forma account i.
Law
kesin olmayan karine prima facie evidence i.
kesin olmayan karine inconclusive presumption i.
Biology
kesin bir yapısı olmayan anhistous s.
Botanic
kesin sınırları olmayan immarginate s.
Linguistics
belirsiz ve kesin olmayan nitelikleri olan ünlü neutral vowel i.
Modern Slang
belirli/kesin bir cinsel yönelimi olmayan kimse agnosexual i.